Konforlu bir uyku sonrası güzel bir duşla sehir gezimize kaldığımız yerden devam. Bugün ilk görevimiz otobüs terminaline gidip bir sonraki rotaya bilet almak. Kahvaltımızı yolumuza çıkacak sürprizlerle renklendirme kararımızla adımlarımızı terminale çeviriyoruz. Terminal, şehir merkezine “bize göre” yürünebilir uzaklıkta. Hangi şehirde olursak olalım, bulunduğumuz yerin kenarda, köşede saklı güzelliklerini keşfetmenin tek yolu yürümekten geçer ilkesinden […]
Month: March 2017
Samanyolu manzaralı toplu hacet giderme seansıyla şenlenen gece yolculuğumuz, her şeye rağmen sorunsuz ve rahat geçiyor. Tek sıkıntı Sucre’ye varış saatimiz. Otogarda kargaların uyanmasını beklemekten başka şansımız yok günün bu ilk saatlerinde. Neyse ki mi desem, ne yazık mi bilemedim; otogar fazlasıyla yerel bir kalabalığa ev sahipliği yapıyor. Oturacak yer zor bulunuyor. Biraz uykulu, biraz […]
O samanyolu altında salına salına girdiğimiz betonarme odamızda oksijensizlik ve soğukla çatışmalı gecemiz hayli çetin geçti haliyle. Mont, bere, eldiven üstüne odada ne varsa örtünerek tek beton yatakta ısıların gücü adına ne gerekiyorsa yapmamıza karşın eksi yirmi derecelerde dans eden iklim koşulları canımıza okuyor. Üstüne bir de 5000 metre oksijensizliğini katınca hapishane hücresinden hiçbir farkı […]
Kimi çöl diyor, kimi göl. Kesin olan tek şey ise deniz seviyesinden 3653 metre yükseklikte, 12,106 km²’lik alana yayılan bir beyaz evrende olduğumuz. İçinize saflık ve ferahlık saçan, ufuk çizgisinin kaybolduğu bir sonsuzluk. Neresi yer, neresi gök anlamak zor. Sanki bulutların üzerinde yürüyormuşsunuz gibisinden bir duygu. Buradan bir yılda elde edilen ortalama 20000 ton tuzun […]